Thursday, October 25, 2007

üstümüze kusacaklar utanmasalar

okuyun millet, okuyun! benim tûllâba tâlimat verdiğim gibi, "diş macunu kutusunun kapağındaki yazıyı bile okuyun"...

okuyun, çünkü zırva sapan bir şeyler okuyarak bile başlasanız / birilerini başlatsanız, yeni bilgilerin aranmasına yol açacak bir merakın nüvesi olacaktır, yeter ki okuyanda marifetli bir sirk hayvanınınki kadar bâri bir beyin olsun.

okuyun ey ahali, neden derseniz, "beyin bilgiyi arar"! nasıl elleriniz daha ilk kullanılır hale geldiği andan itibaren bir şeyler kavramaya çalışır, karnınız doğar doğmaz acıkır, gözleriniz fıldır fıldır etrafı tarayarak dikkatini teksif edecek hedefler kovalar; beyin de bilgiyi doğası gereği arar. tâ ki, kollektif cehaletin kurumsallaşma ile kazandığı iktidara toslyana kadar!

"bilgi toplumu" denen olgu öyle computer, i-pod, walkman, gameboy, lovegirl vs. elektronik, plastik ve pilli gizmo bolluğu ve fetişizmi ile değil, hayatın örgütlenme ve değerlendirilmesinde bilginin payı ile ölçülür.

bilginin olmadığı yerde hayat sıkışır kalır. hayatın bağırsak gazı gibi sıkıştığı yerde, ölümün hükümranlığı başlar. insan hayatın değil, ölümün erdemlerini yüceltirken, zihnin besini ve yakıtı olan zihnin bilgi ile aşkına da kurşun sıkar. çünkü çalışan, bilgi ile beslenen zihin, hayat ile büyük harfle konuşmaya başladığı için, ondan yanadır; ölüme, kaçınılmazlığına rağmen karşı koymaya koyulur.

onun için okuyun, hanımlar beyler. merak etmeyin, beyin doğada, çalıştıkça aşınmayan, yorulmayan, zayıflamayan aksine, güçlenen yegâne nesnedir. okudukça beyin iyi çallşır, zihin iyi işler, daha iyi ve daha çözümcü düşünürsünüz. düşüncelerinizi akıcı biçimde aktarmayı da becerirsiniz.

o zaman da, meselâ milyonların seyrettiği televizyon ekranlarında, sanki üzerimize kusmak üzereymiş gibi sesli harfleri "eeee, öööö, iiii, ebüvveeee, bööööğğ" diye ses çııkarmayı konuşmak zanneden anchorlara da tahammül etmeniz gerekmez; "di"lisiyle, "miş"lisiyle, koca bir "geçmiş zaman kipi"ni yokedip, isa'nın çarmıha gerilişini şimdiki zaman kipinde, "via dolores'ten tırmanırken sırtındaki haçı düşürüyor, barabbas ona yardım ediyor" diye anlatan kurumsal cühelâ tayfasına da.

okuyun da, giderek seyirci azaldıkça, "ekvador"un (ecuador) bir ülke "ekvator"un (equator) ise dünyayı enine böldüğü varsayılan hayali çizgi olduğundan bîhaber şabalakların çalıışabildikleri medya da, cehaletin erdemine sığınıp, üstümüze kusa kusa kendi çapsızlığını yenilemekten kurtulsun.

ey ihvanlar! daha iyisi, okuyun da, hiç değilse siz de bu şapşallıklar aleminden kurtulup, bilginin sonsuzluğuna yelken, kürek; palamar çözün... en azından rakı masasında sohbetleriniz zenginleşir.

1 comment:

KeciAdam said...

sana teşekkür edebilirim sadece...

Saygılarımla Günüm aydınlandı yaa gecenin şu vaktinde;)

Saygılar