Thursday, October 4, 2007

salak, temininde güçlük çekilen eleman değildir

kafalar modern olmayınca, müesseselerin modern hayattaki düzenleyici rolünü anlamak da imkansızlaşır. o zaman da, kendini akıllı zanneden ama kurnazlıktan önünü göremeyecek kadar da zihnen mahcur oportünistler, işlerine geldiği gibi kuralları evirip kıvırmakta mahzur ve beis görmezler - şaaaap diye popoüstü oturana kadar (*)!

onun için, modernite mevcud ise, onun olmazsa olmazı olan demokrasi, "kuralların nasıl değiştirilebileceğine dair bir mutabakattan" çok, "kuralların değiştirilmesine dair kuralların" nasıl değiştirilebilecekleri konusunda mutabakat sağlayan bir toplumsal sözleşme,bir kollektif anlaşma varsa işleyen bir kamu düzenidir.

moderniteyi kavrayamayan zihinlerin demokrasiyi anlamaları da zor olduğundan, üçbuçukuncu dünyada anayasalar da, sair temel kurallar da yaz-boz oyununa benzer. her aklıevvel, her sıkıştığında toplumun kaidesini mıncıklayıverir.

üçbuçukuncu dünyada, bir de bakarsınız ki cumhurun 11. reisi olmayı becerememiş bir adamın siyasî intikamı alınacak diye, 11. cumhurbaşkanının nasıl seçileceğine dair bir "esas teşkilat" değişikliği yapılmış. sonra bir daha bakarsınız ve ne görürsünüz? 11. reis-i cumhur olabilememiş adam, bu sefer seçimi kazanınca 11. devlet başkanı olmuş ama onu cumhurun 11. başı olarak cumhura seçtirmek için çıkarılan yasa da, çengele asılı iki saat önce tutulmuş kalkan balığı kadar dipdiri...

ondan sonra çevir kazı yanmasın... hazreti, seçer gibi yapıp milletin boğazından aşağı dayatırken semtine uğramadığın o muhalefet müsveddesi partiler ile pazarlık et dur. işte tam da bu noktada, gerçekten hakiki bir üçbuçukuncu dünya enstantanesi size!

muhalefet de her halde, cumhurbaşkanlığı bunalımı falan doğar da, tekrar seçime gidilir, maazallah bu sandalyeleri de kazanamaz hepten madara oluruz korkusundan, kayığı sallamamak için, kriz önleyici uyumlu bir sorumluluk imajına sarılmış durumda... iyi de, haltçılara uyumluluk, bana mini eteğin yakışacağı kadar bile yakışmıyor haa...

aslında, seçim korkağı, gizli ve şirret statükocu haltçılar ve de bir kaza olursa meclisten atılmaktan ödü kopan, apocu mu, türkiyeci mi oldukları meşguk dtp yerine doğru dürüst, cevval bir muhalefet olsa, yürütülecek kampanya belli idi:

referandum için gidin, olumlu oy verin, değişiklik aynen çıksın, abdullah gül'ün, hafif de güven bunalımı dumanları ile kaplı cumhurbaşkanlığı sorgulanır hale gelsin... hatta anayasa mahkemesinde iptal edilsin - çünkü, anayasaya girdikten sonra kesinleşecek "11. cumhurbaşkanını halk seçer" hükmü, gül'ü de kapsayacak (**).

tayyib efendi & şürekâsı & gülsuyu'na daha güzel nasıl (siyasî) kazık atabilirsiniz?

pekiyi, bizim cumhurun, cumhuriyet halt fırkası davuluna halay çeken cumhuriyetçi kesimi ne yapmakta? ona buna e-mail atıp, "referanduma gitmeyin a-ke-pe nin gerçek oy oranı ortaya çıksın" diye cinâne zırvalar yumurtlamakta (***)...

size gül yetmez hakikaten dikeni de lazım be...

------
(*) insan zaten poposunun üstüne oturan bir hayvandır. burada kastedilen, gayri-iradî oturma diye tabir edebileceğimiz düşmeler elbet de...
(**) cumhura reis gül olmuş, olmamış umurumda değil... o şekilde makama gelişinden hoşlanmadım. seçimi legal idi tabii, ama siyaseten ve içtimai açıdan meşruiyeti halel görmese de zedelendi. onun için gidip genel oyla seçilip gelmesini şahsen tercih ederim.
(***) burada ilan ediyorum, bu zırvayı kim ciddiye alıp da işlerse nezdimde salak sınıfında yer alacaktır. ne yazık ki salak, temininde güçlük çekilen eleman kategorisinde değildir.

No comments: