Friday, September 21, 2007

kim takar anayasaya türbanı!

bana n'ooolur şu türban anayasası konusunda bir şeyi anlatsın birisi... vallahi oradan bakıyorum, buradan süzüyorum, bir türlü aklım kesmiyooooorrrr!..

şimdi, hatunlar, sırf erkek milleti onları görüp de azmasın diye taktıkları başörtüsü (*) ile üniversite ve sair "kamuya ait ve açık" alanlara serbestçe girebilsinler diye anayasa değiştirilmekte ya... işte tam da bu anayasaya "inkılap kanunlarına aykırı olmamak şartıyla üniversitede giyim serbesttir" diye bir madde eklenecekmiş...

imdiiii... aslında, kılık kıyafet ile ilgili bir düzenlemenin ülkenin temel hukuk metni olan anayasada ne işi olduğunu sorarak işe başlayabiliriz. hakikaten de, bu düzenleme normalde bir kanunla pekala yapılabilir; anayasa da bu kanunu aykırı düşürecek maddelerden arındırılarak hafifletilir. amma ve lakin, biiiirr; bizim melmekette malum, normalde, kanunlar anayasaya değil, anayasalar kanunlara aykırı olamazlar; ikiiiiii, mevcut anayasamıza kıyasla taslak aşamasında bari ilerleme olduğu söylenebilir: çünkü 1982 anayasasının ilk metninde "serserilik yasaktır" kabîlinden bir madde bile mevcud idi...

ama benim takıldığım o değil...

toplumum, hukukun ne demek olduğunu kavradığı hangi medeni ülkede anayasanın bir maddesine, ya da metnin bir kenarına "falanca kanuna aykırı değilse" diye bir şart
düşülebilir?

kanuna aykırı ise zaten yasak değil midir o eylem? pek iyi de, mesela adam öldürmek veya banka soymak anayasada "ceza kanununun suç saydığı eylemler" olarak hassaten belirtilmediklerine göre, şimdi kanuna aykırı olmayan suçlar kategorisinde mi mütalaa edilecekler?


--------
(*) evet, debelenen debelenmek istediği kadar debelenebilir ama madem ki amaç aynıdır, başörtüsü ile türban denilen serpuş da özde aynıdır. aradaki fark ismail türüt'ün dangalak zırvasını böğürte anırta veya "normal" ses ile dinlemek arasındaki fark kadardır. değil mi ki dinlenmektedir...

No comments: