Thursday, September 27, 2007

efendi gibi eleştirmek

hani, her hangi bir uyarı, duyuru, okuma ya da tecrübeden ders mers almaları mümkün değil (*) de, cumhuriyet halt fırkası yetkilileri, ankara hukuk fakültesi dekanı metin feyzioğlu'nun, sakin ve sağduyulu görünümü ile tayyib efendi & co. & gülsuyu organizasyon içinde bir sabite (constant) işlevi yapan dengir mir mehmet fırat ile yaptığı fikir teatisi (**) sonunda ortaya çıkan somut ve yararlı görüşleri takip etseler, doğru izi de bulup, neyin münazara edileceğini kavrarlardı belki... ama ne niyet var ne kaabiliyet.

feyzioğlu hoca, taslaktaki "genel adap" zırvalığının açacağı sorunlar ile, yüksek yargıyı siyasetten uzak tutma gereğini vurgulamış. fırat ise, "siz de bir teklif hazırlayın, onu da kaale alalım" demiş. kimse de "kaç paraya satın aldınız lan?.." edasında tophane ağzıyla anyasa taslak kumpanyasına çatmamış...

bu arada, ciddi olarak, anayasada değil hukukun her hangi bir bağlayıcı metninde bile "genel ahlak, adab-ı umumî " gibi abuk subuk, tarifi imkânsız ve herkesin her istediği yere çekebileceği muğlak, içi boş kavramlar arkasına saklanıp, başörtüsü, sarık ve/veya malezyalaşmayı aradan kaynattırarak legalize etme numaralarını da kimse yemez haa... anayasa ile öyle laba luba, laga luga ile oynarsanız, er geç 21 ekimde yaşayacağınız "seçeceğimiz 11. cumhurbaşkanı hangi 11. cumhurbaşkanı olacak?" gibi abuş durumlara da alışkanlık kesbeder, kuyruğunu yutmuş yılan gibi debelenir durursunuz, yaaa... benden uyarması.

---------
(*) mümkün olsaydı, baykal yerine, ondan da beter bir şirretlik edası içinde, siyaseti her şeye ve herkese çemkirmek sanmakta şampiyon haluk koç'un adı lider adayı diye geçer miydi?
(**) alış-veriş... hangisi daha lafa benziyor?

No comments: