Tuesday, February 2, 2010

toyota ile yola çıkmaca

dünyanın dört bir tarafında toyota marka otomobiller gaz pedalındaki bir arıza dolayısıyla geri çağırılmakta. kriz ile sarsılan japonya’nın bu endüstri devinin itibarı da, rüzgârda kalmış köprü gibi gıcırdamakta. hele honda da sınırlı sayıda aracı geri toplamaya karar verince, kaşlar iyiden çatıldı.
toyota’nın acıklı hali tüm dünya medyasında ilk haberlerden. türkiye’de ses yok. oysa, toyota’nın global üretim üslerinden biri olarak, konuyu herkesten daha yakın takib etmemiz menfaat icabı değil mi? üstelik, hatırı sayılır aded toyota da yollarımızda fink atmakta. söz konusu ârıza da, sadece sürücüyü değil, diğer araç ve yayaları, yâni geçtik üçüncüleri, onüçüncü şahısları bile hayatî tehlikeye atacak nitelikte.
ama ne sabancı bünyesindeki firmadan ses çıkmakta, ne medya konuya ilgi göstermekte, ne yetkililer ciddîye almakta. hayatı ile kumar oynanan, bir türlü vatandaş olmayı öğrenememiş, dolayısıyla tüketici de olamamış yurdum insanı tüketici de bermûtâd, hakkını arayıp “hooop birader... amerikalı, avrupalı aracını yaptırmak için kuyrukta, onlarınki can da bizimki patlıcan, bizim arabalar tabut adayı mı?” diye sormaya üşenmekte.
gâvurun daha gıkı çıkmadan, muhtemel ârıza yüzünden tek kaza dahî olmadan önce toyota’nın atılıp da amerika ve avrupa daki arabaları toplaması, oralarda tüketici (dolayısıyla hukuk, dolayısıyla vatandaşlık) bilincinin düzeyininn yüksekliğinden. hukuk sisteminde insana verilen değerden ötürü, bir aksilik vukuunda mahkemelerin firmanın belini kıracak tazminat miktarlarına hükmedebilme ihtimali, kaytarma güdüsüne yer bırakmayacak kadar zorlu.
eeeee çelebi... hangi hukuk ustası ile konuşursan konuş; söyler: üçbuçukuncu dünyada ise ilke, “kimsenin tazminat ile zengin olamayacağı”dır. onun için de bacağı kopana bin, gözü çıkana binbeşyüz lira tazminata hükmeder “mülkün temeli” adaletin mahkemeleri.
sebeb de bellidir: hukuk düzeni oluşturulurken, ortada tazminata konu olabilecek bir kusurda bulunabilecek tek odak mevcuttur: devlet. dolayısıyla, her evresinde devleti, yâni, “mülkü” gözetmek ve korumak amacını güden hukuk ve adalet örgütlenmemiz, devletin vatandaş olamayan kullarını “bizde bunlardan çok var” mantığı ile bir güzel harcamıştır. teb’a da uysal olunca, amerikalı ve avrupalının canını kurtarmak için anında zıplayan toyota, üretim üssü yürkiye’de bir bilgilendirme, müşterisini rahatlatma, halkla ilişkiler vs. kampanyasını bile çok görmüştür.
haydi bakalım toyotacılar... garfucius hayırlı yolculuklar diler.

No comments: