Wednesday, March 12, 2008

günde üç kişi de okusa, ben söyleyeyim de...

demedik mi, şu gangster sürüsü, bayağı suç çetesi pkk'ye "terörist" yaftası yapıştırmayın diye?

terörist denen her şebekenin, birilerine "özgürlük savaşçısı" gibi görünebileceği; esasen bir suç işleme sistemini gizlemeye yarayan abuk subuk siyasî iddiaların, sempati duyan kulaklarca bu şekilde, bu sefer de dillendirilebileceği konusunda uyarmadık mı?

amerika'nın terörizm dediği, ama kimsenin târifini yapamadığı, daha doğrusu, herkesin işine geldiği gibi yaptığı (*), o yüzden de ne idüğü belirsiz bir düşmanı, ırak'a saldırmak için bahane etmesinden istifâde, pkk'yı da terörist ilân ettirmenin hiç bir şekilde diplomatik başarı sayılmayacağına, sadece yokuş aşağı görünen bir kolay siyaset patikasının gizli balçığına saplanmaya yol açacağına işaret etmedik mi?

buyurun işte... şu zâten bizi istemeyen, düşmanımız, dinimizi ve peygamberimizi de sevmeyen; ama ticaretimizin de neredeyse tamamını yürüttüğümüz avrupa'dan sonra amerikanya'da da, etkili bazı gazeteler pkk'yı adetâ meşrû bir örgüt gibi, sevimli ve insancıl gösteren yayınlara başlamış...

hattâ, millî davâlarımızın ön saflardaki savaşçısı hürriyet, bu yayınları yapan washington post'u protesto kampanyası başlatarak, gazete yönetimine iletilmek üzere, türkçe bir tel'in mektubunu, okuyucuların imzasına açmış (her halde tercüme edeceklerdir...).

haa, bu arada, protesto metninin yanındaki ibare de "batının ayı sever bebek katilleri"... post'un şirin bulup, ayıya biberonla süt veren bir çetecinin resmini basması üzerine, cümle batıya gösterilen, tefrik özürlü bir tepki. sanki pkk baskınlarına gazeteciler kamera ve kalemler, okuyucular da yakın gözlükleri ile katılmışlar gibi...

o yüzden de, o resimdeki o ayının etkisi, o hürriyet'in açacağı her türlü kampanyadan her zaman daha etkili olacak.

ve ben daha ne kadar yırtınırsam yırtınayım, kimse dinlemeyecek... pkk adî bir suç çetesi iken, terörist diye adlandırılıp, meşruiyet battaniyesinin altında, giderek daha fazla sığınacak yer bulacak.

korkum odur ki, o adî suç çetesi, bu başarıyı, kat'iyyen öz hasletleri ve meziyetleri (!?!) ile değil, bizim entelecent-ziyamızın ayıyı, teröristi, ka'atili, çeteciyi, batıyı ve batılıyı ayırd etmeden, edemeden; her şeye fevrî tepkiler vermesi yüzünden ciddiye alınamaz duruma düşmemiz yüzüğnden kazanacak!

her ne kadar siyasî tarihimiz, dadaloğlu'ndan resneli niyazi'ye, dağda gezerek komitacı yöntemleri ile meşrûîyet yaratma girişimleri ile dolu ise de; gelin, hiç değilse şu cânî şebekesi pkk'ye o rasyonalizasyon fırsatını tanımayalım, hayduta haydut deyelim, terörist değil...

-------
(*) ben terörizm diye bir özel suç ya da siyaset yönteminin varlığını kabul etmeyen ekolden sayılabilirim. terörizm denen şey, ya bir savaştır ya da örgütlü suç... yıllar önce de tanımını "benim ve benden, bana ait, bana yakın, bana taraf olanın işine gelmeyen, siyasî iddialar arkasından yürütülen, reel veya tehdid düzeyinde şiddet" olarak yapmış idim.

No comments: