Tuesday, May 27, 2008

bayar kimdir?

bugün 27 mayıs darbesinin 48. yıldönümü imiş. türk siyâsetinde kötü bir geleneği başlatan, sonra da devlet ağırlıklı, köylü bir topluma hayli ileri bir demokratik anayasa getiren; o gömlek, süleyman demirel'in deyimiyle "bol gelince" de, toplu, tüfekli, tanklısından, postmodernine, elektroniğine, bir dizi askerî müdahale ve müdahale girişimine kapı açan bir garip siyâsî döngünün sene-i devriyyesi.

aradan geçen 48 yılda, önce tu kaka ilân edilen, asıldıktan sonra ise nerdeyse siyâsî aziz mertebesine yüceltilen adnan menderes, fatin rüştü zorlu ve hasan polatkan'ın ne yazık ki, kendilerini haksız bir sona sürükleyen karşıtlaşmanın yeni versiyonundaki kutuplardan birine birer anıt gibi dikilmeleri; mâkûs talihlerinin siyaset esnafınca sermayeye dönüştürülmesi... menderes, zorlu, polatkan... "halk" denen tanımsız, amorf yığının beyân ettiği varsayılan irâdesine dayanarak, yarım asırda, bir tuhaf ülke, bir garip toplum üretme projesinin kurban-simgeleri.

acı bir öykünün şark işi bir melodram gibi yoğurulması...

demokrat parti...

ceberrud devlet fikrine muhalefet havasında ortaya çıkan, kapitalizmi para, zenginlik, özel mülkiyet ve devlet aracılığı ile kaynak dağıtmaktan ibaret sanan ekonomi ve siyaset cahili pragmatist akımların öncüsü. köylüyü değil, en yoğun hali ile köylülüğü milletin efendisi kılan, yoz oportünizmi politik sisteme yerleştiren ve bizzat kendi ceberrud yöntemleri kullandığı için devrilen örgüt...

menderes, zorlu, polatkan... "halk" bahanesiyle yapılan her türlü acaipliğe canları ve ölümlerindeki drama aracılığı ile meşruiyet kazandırmak için kullanılan üç siyâset kazâzedesi.

o fecî sona uğramasalar, belki onlar da meselâ, naim talu veya ferit melen gibi unutulup gidecek olan, şimdilerde bir de üstelik televizyon dizileri sâyesinde büsbütün perspektif dışına kayan üç kısmetsiz.

pek iyi, pek hoş; mâdem demokrat parti, menderes, zorlu, polatkan demokrasinin acıklı yolundaki unutulamaz ibretlik kilometre taşları...

celâl bayar'ı, istiklâl harbinin galip hoca'sını, atatürk'ün ekonomi kurmayını, iş bankasının baniini, 27 mayısçılara direnen, kurdukları mahkemeye de boyun eğmeyen, idama mahkûm edilip, yaşına hürmeten affedilen üçüncü cumhurbaşkanımızı niye unuttunuz o zaman? adamın dizilerde bile adı geçmiyor... demokrat parti'nin kurucusu ve ilk başkanı değil mi idi?

ben söyleyeyim, asılmadığı için unutuldu. arabesk ve nayhoş bir melodrama aktörü olmadı da ondan.

1 comment:

Anonymous said...

belkide eski alman otomobillerin gözlüklü portelerine benzediği için yüzü...